Prensler-Prensesler

/ Mart 21, 2022/ Blog Yazıları

Anadolu masallarında Şehzade derler. Padişah’ın oğludur.

Batıda Prens denir, babası Kral, annesi Kraliçe…

Yakışıklıdır. Çoğu zaman beyaz bir atın üstünde gelir.

Her kızın rüyasına girer o beyaz atın üstündeyken.

Tam zamanında oradadır. Dört nala, sorunu çözmeye gelmiştir.

Kahramandır, kurtarıcıdır. İster Prenses ister üvey evlat olsun

her kızın derdi neyse onun çaresidir. Kuleye tırmanıp tutsak kızı kurtarır,

bir vuruşta kılıcıyla yedi başlı ejderhayı öldürür, bir öpüşte yıllardır hareketsiz

yatan kızı canlandırır…

Oyunbazdır zaman zaman. Kurbağa kılığında ya da başka bir şekilde görünür. Bir süre kendini saklar ama çok sürmez, büyü bozulur. Gene çok yakışıklı bir erkek oluverir.

Ne var ki, yalnız masallarda çıkar karşımıza. Aslında her eve lazım bir

kahramandır o, ama yoktur. Hayal ürünüdür. Gerçek olmamasına karşın,

pek çok masalın efsânevi kahramanı “Prens”, tüm özellikleriyle kız çocukların

bilinç altına yerleşir. Önce umutları, sonra düş kırıklıkları olur.

Kızlar Prens’in gelip kurtarmasını beklerken kendi güçlerini göz ardı ederler.

Anneler, Prens’e uygun olsun diye kızlarını prenses gibi yetiştirmek isterler.

Oğlan anneleri gelecekte çocuklarının Prens’in özelliklerine sahip olacağını umut ederler.

Masallarda sorun çözen Prens tiplemesi, gerçek yaşamda sorun yaratan bir imgedir.

Gelelim prenseslere: Padişahların ya da kralların güzeller güzeli kızlarıdır bunlar. Ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmayan, cariyeleriyle birlikte saray bahçesinde gezinen, göz alıcı giysiler giyip elmaslar, zümrütler takan, güzellikleri dillere destan kızlar… Böyle bir hayat yaşayan her prenses, bir gün uzak diyarlardan ya da komşu ülkeden beyaz atlı bir prensin gelip kendisini babasından isteyeceğini bilir ve bekler.

Ne var ki her prensesin yaşamı böyle sorunsuz sürüp gitmez. Bir cadı büyü yapıp prensesin hayatını kaydırabilir. Kötü kalpli üvey annesi onu kıskanıp başına olmadık işler açabilir. Bir Dev, bir Ejderha karşısına çıkıp ona bin bir güçlük yaşatabilir. Fakat, bütün bu güçlüklerden onu kurtaracak bir prens mutlaka ortaya çıkar. Bunun için de güzel prensesimiz sabırla kurtarıcısını bekler.

Prens ve Prenses Karakterleri

Evet, masallarda Prens karakteri etkindir. Sorunları çözer, dertlere çare bulur. Prenses karakteri ise edilgendir. Yaşamı kendi elinde değil, bir gün mutlaka gelecek olan Prens’in elindedir. Bunun için yalnızca ümit eder ve bekler.  

Masalların çocuklar üzerindeki etkisi, “Masal işte” deyip geçemeyeceğimiz kadar önemlidir. Yaşadığımız dünyada görülmeyen hayâli olaylar ve kahramanlardan söz edilmekte olsa da, kurgulanan olaylar masalı dinleyen küçüklerin bilinç altına pek çok değer yargısı, neden – sonuç ilişkisi yükler. Dahası, masal kahramanları birer rol model olarak çocukların kişilik özelliklerinin yapılanmasına katkıda bulunur.

Küçükken dinlediği masallardaki prenslerin etkin kişiliğine öykünen erkek çocukları büyüyünce kurtaracak, koruyacak edilgen prensesler arar. Prenseslere öykünen kız çocuklar da, yaşamlarına kendileri bir anlam yüklemek yerine bir prensin gelip dünyalarını değiştirmesini beklerler.

Aynen Prens tiplemesinin olduğu gibi, masalardaki edilgen, güzel Prenses tiplemesi de gerçek yaşamda sorun yaratan bir imgedir.

“Durum budur. Masal anlatmayın çocuklara” diyecek değiliz elbette. Kim istemez çocuğunu masalların o büyüleyici hayal âleminde gezdirerek düş gücünü beslemeyi? Kim çocuğunun zihinsel gelişimini masalların zenginliğinden yoksun bırakabilir? Böyle bir yaklaşım düşünülemez bile.

Bu durumda yapılacak şey, geçmişten gelen klişe Prens ve Prenses tiplemelerinin  masallara özgü olduğunu ve bugünün dünyasında örnek alınmaması gerektiğini çocuklarımıza anlatmak. Bunun için de gene çocuk kitaplarından yararlanmak.

Günümüzde Prensler ve Prensesler

Son yıllarda yayınlanan çocuk ve gençlik kitapları arasında masal dünyasına ait olduğu halde bugünkü yaşamın kapılarını zorlayan “etkin erkek” ve “edilgen kız” modelini ters yüz eden kitapların sayısı artmakta. Birkaç örnek vermek gerekirse “Prenses Olmak İstemeyen Prenses” adlı resimli kitapta Fıldırfış adlı Prenses, sarayın kurallarına uymak yerine özgürce kendi istediğini yapabilmeyi savunuyor ve futbolcu olmak istiyor. “Kül Prensi” adlı resimli kitap ise Kül Kedisi Sindirella masalındaki Prens ve Külkedisi rollerini değiş tokuş ediyor.  “Durucuk Cuk Cuk” adlı kitapta, Duru adlı kız ejderhayı alt edip Şehzade’yi kurtarıyor. “Kızlar da Yapar” adlı kitap, kızların istediğini yapabileceğini, başka birisinin kendisine kişilik kazandırmasını beklememesini öğütlüyor.

Biz yetişkinlere düşen, Prens ve Prenses tiplemeleriyle masallardan bugünkü toplumlara aktarılan “Etkin Erkek – Edilgen Kız” karakterlerini” vurgulamak yerine, çocuklarımıza özgün kimlikler kazandırmak için yukarıda adı geçen kitaplar gibi yayınları kitaplıklarına eklemektir. O kadarla da kalmayıp böylesi kitapları çocuğumuzla birlikte okuduktan sonra yazarın ne anlatmak istediğini konuşalım. Kitaptaki kız ve erkek karakterleri tartışıp bugünün bakış açısıyla değerlendirelim.

Bırakalım Prens ve Prensesler günümüzde değil, masallarda yaşamayı sürdürsün.

Share this Post