“Bir Nehir Gibi Konuşurum”

/ Mart 1, 2022/ Blog Yazıları

Konuşma Zorluğu – Kekemelik

“Çocukken babam bazen, ‘kötü konuşma günleri’nde beni okuldan alır ve nehre götürürdü. O günlerde ağzım işlemezdi. Her sözcük acı verir, sınıf arkadaşlarımdan gelen kahkahalarsa dayanılmaz olurdu. Sadece sessiz kalmak isterdim. Nehir boyunca taş sektirirdik, somon balığını bekler, böcekleri bulur ve böğürtlenleri toplardık tek söz söylemeden.“

“Nehir Gibi Konuşurum”
Yazar: Jordan Scott,
Çizer:Sydney Smith
Çeviri: Gonca Özmen
Kırmızı Kedi Yaynevi, 2021

Kanadalı şair Jordan Scott, “Nehir Gibi Konuşurum” başlıklı kitabında, kendi kekemelikle başa çıkma mücadelesini hatırlıyor. Öykü Sydney Smith’in muhteşem illüstrasyonları eşliğinde basit cümlelerle anlatılıyor.

Kitabı elinize aldığınızda kekemelik hakkında bir öykü olduğunu ele veren hiçbir ipucu yok. Öyküde kekemelik kelimesi geçmiyor. Yalnızca kekemeliğin neler hissettirdiğini çok yumuşak ve anlamlı bir dille anlatıyor.

Kekemelik Neler Hissettiriyor?

Kahramanın “Her sabah dört yanım sözcüklerin sesiyle dolu uyanırım” cümlesiyle başlıyor öykü. Daha sonra çam ağacının ‘ç’ sini, karganın ‘k’ sını, ve ayın ‘a’ sını çıkarmak için zorlanırken neler hissettiğini anlatmaya çalışıyor bizlere.

Sınıfta ise konuşmamak için nasıl görünmez olmaya çabaladığını izliyoruz. Fakat günün birinde öğretmeni ondan en sevdiği yeri anlatmasını istediğinde konuşmak için bir girişimde bulunması gerekiyor. Konuşmaya çalıştığında ise arkadaşları ona, sanki bir sorunu varmış gibi bakarak kıkırdarlar.

Bu kötü günün sonunda babası onu ve sessiz bir nehir kenarına götürür ve şöyle der,

“Suyun nasıl hareket ettiğini görüyor musun oğlum? Sen de işte öyle konuşuyorsun.”

Çocuğun kabarcıkların, çalkalanmaların, çökmelerin sonunda suyun nasıl pürüzsüz hale geldiğini görmesi konuşma şekli hakkında kendini iyi hissetmesine yardımcı olur. 

Ertesi gün, tüm sınıfa dünyadaki en sevdiği yeri anlatır:

“En sevdiğim yer nehir ve ben de bir nehir gibi konuşurum.”

İşlevsel resimli kitaplar, belirli bir ihtiyaca odaklanırlar ve bu gereksinimi karşılayabilmek için tüm inceliğiyle konuyu irdeler. İşte “Nehir Gibi Konuşurum” da çocuklara dünyada yalnız olmadıklarını gösteren böylesi bir kitap.

İllustrasyonlarla Anlatım

Çizer Sydney Smith illüstrasyonlarında kekemeliğin nasıl zorunlu bir sosyal mesafe yarattığını gösterebilmek için parlak bir görsel çözüm bulmuş. Cömertçe uyguladığı su bazlı boyalarla çalışırken, insanları, odaları ve doğayı çekici bir sıcaklık ve hassasiyetle tasvir etmiş. Aynı zamanda konuşmanın akış şeklini ve kesilme tehdidinin acı çekenin gördüklerini nasıl bozabileceğini anlatmaya çalışmış. Bunun için de boyanın yayılma ve çözülme kapasitesini kullanmış.

“Öğretmenim bana bir soru sorduğunda, tüm sınıf arkadaşlarım dönüp bakar”
“Okulda sınfın en arkasına saklanırım. Umarım
konuşmak zorunda kalmam.”

Yukarıdaki illüstrasyonların sounldakinde sınıfın sıradan, normal bir görüntüsü var. Sağdaki resimde öğretmenin kahramana soru sorup cevap vermesini beklediğinde öğrencilerin kafaları, sırtları, saçları, kazaklarındaki desenler bulanıklaşmış. Resim kirli, odadaki ışık soluk, herkes kahramanın yerini almış olan izleyiciye tehditkâr bir şekilde bakıyor.

Eser, birçok ödülün yanısıra Schneider Aile Kitabı Ödülü’nü ve New York Times Yılın En İyi Çocuk Kitabı Ödülü’nü de almış.

Konuşma zorlukları yaşayan çocuklara, bakış açısı değişikliği ile kendilerini oldukları gibi kabul etmelerinin sorunlarını çözmede yardımcı olacağı mesajı veriliyor. Konuşma zorluğu olmayan çocuklara ise bu tür zorlukların kişiye neler hissettirdiğini anlamalarına yardım ediyor.

“Çocuk Kitaplarında Engelli karakterler” yazımızı okumak için lütfen tıklayın.

Share this Post