Gökten Üç Elma Düşmüş – Üçlünün Gücü

/ Ağustos 16, 2021/ Öykü Kulübü

“Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde…” cümlesini duyduğumuzda veya okuduğumuzda hemen bir masalla karşı karşıya olduğumuzu anlar, ya kulak kabartır, ya da hemen okumaya başlarız. Bunun dünyanın her yanında anlatılagelen masalların ortak bir yönü olduğu hepimizce bilinen bir gerçektir. Fakat masallarda çoğunlukla fark etmediğimiz bir yapı daha vardır ki bu da “üçlü kuralı” veya “üçlünün gücü” olarak adlandırılır.

Üçlünün Gücü Nedir?

Üçlü kuralı, insanların bilgiyi bir şablon yardımıyla işlemesinin daha kolay olduğuna dayanan bir ilkedir. Bir şablondaki deseni tanımamızı sağlayan en küçük sayının üç olduğu bilinmektedir. Üçlü kuralı yapısal bir araç olarak da inanılmaz derecede yararlıdır: komedyenler üç bölümlü şakalar yapmak için üçlü kuralını kullanırlar ve senaryolar genellikle üç perdelik bir yapıyı izler.

Neden Üç?

3’lü gruplar halinde sunulan bilgilerin akılda kalma oranı çok daha yüksektir. Çünkü kısa süreli hafızamızda en fazla 3 veya 4 şeyi aklımızda tutabiliriz. Bu nedenledir ki, üçlü kuralı etkili bir söz tekniği olarak edebiyatta da oldukça sık kullanılmaktadır.

Masallarda bu üçlü kuralının kullanımının yaygın olmasının birinci nedeni, masalları dinleyenleri için daha unutulmaz hale getirmektir. Aynı zamanda masallar sözlü anlatım geleneğinden geldiği için üçlü kuralı anlatıcının da masalın olay örgüsünü hatırlamasında kullandığı hafıza yardımı gibi bir işlevi vardır.

Sözlü gelenekten kaynaklanan masalları yazıya dökenlerin başında Grimm Kardeşler, Hans Christian Andersen  gibi isimler gelmekte. Onlar da masalları yeniden yazarken üçlünün gücünü kullanmayı ihmal etmemişler.

Örneğin, “Uyuyan Güzel” masalında yeni doğan prensesi kutlamay gelen üç peri, veya Andersen’in “Üç Zıpzıp” masalındaki Çekirge, Pire ve Uçan Kaz karakterleri gibi.

İkinci nedeni ise, karakterlerin üç sınav veya denemeden geçiyor olması, öykünün yada masalın kurgusunda iyi bir gerilim oluşturması. Dilimize “Kuru Gürültü” olarak çevrilen “Rumpelstilskin”in kraliçeye adını tahmin etmesi için üç günde üç deneme önermesi, ya da Alaeddin’in lambadan çıkan Cinden 3 dilek dilemesi gibi.

Nasıl Kullanılır?

Üçlü kuralın kullanılma amaçlarından biri masallardaki karakterlerin kişiliğini gösterebilmektir. Örneğin, ailelerin genellikle üç kızı veya üç oğlu vardır ve çoğu zaman çocuklardan ikisi tembel, zalim, kötü gibi “olumsuz” niteliklere sahiptir. Üçüncü çocuk ise masalın kahramanıdır ve yaptığı iyilikler ya da zekâları için ödüllendirilir.

Örneğin “Çizmeli Kedi” masalında olduğu gibi,

“Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok çok eski zamanlarda bir değirmenci yaşlı adam ve üç oğlu varmış. Mutlu mesut yaşarlarken bir gün yaşlı adam hastalanmış ve yanına çocuklarını çağırmış. ‘Evlatlarım, Ben artık çok yaşlandım. Ölme vaktim geldi. Sahip olduğum malları size bırakıyorum,’ demiş ve üç oğluna da birer miras bırakmış.” 

Uzmanlar psikolojide, 3’ün ikna etmede önemli bir rol oynadığına inanıyorlar. Büyük bir olasılıkla bu yüzden üvey annesi Pamuk Prenses’i öldürmek için üç kez geri dönüyor ve sonunda üçüncü denemede bunu başarıyor. ‘Sihirli Faulye’nin Jack’i 3 kez fasulye sırığına tırmanarak devin altınlarını annesine getiriyor.

Ya da “Üç Küçük Domuz” masalında olduğu gibi öykünün kahramanları üç tane insanlaştırılmış hayvandır.

Üç, Kül Kedisi’nin aldığı büyülü hediyelerin sayısı da olabilir: bir çift cam ayakkabı, atlar ve bir arabaya dönüşen balkabağı.  Güneşin Doğusu, Ayın Batısı” masalında kocasını arayan kız üç hediye alır.

Görüldüğü gibi, üç sayısı peri masallarındaki prensler, prensesler, kuleler ve büyülü hayvanlar kadar yaygın!

“Gökten üç elma düşmüş… Biri bana, biri okuyuculara, diğeri de dünyadaki bütün iyi insanlara…”

Share this Post