Çocuk ve Anadili

/ Mart 22, 2021/ Blog Yazıları

Son yıllarda anadilimiz Türkçe’ye pek çok yabancı sözcük ve deyim girdi. Gündelik konuşmalarımıza yerleşen bu sözcüklerin anlamlarını tam olarak bilmese bile kullanan kişilerin sayısı hiç de az değil. Bu yetmezmiş gibi yıllardır kullanılan kendi sözcüklerimizin söyleyiş ve vurgulamalarında yapılan yanlışlar da her geçen gün artıyor. Bu tür yanlışlar radyoda, televizyonda da duyuluyor ve benimseniyor. Dilimiz giderek bozuluyor. Zaman zaman hepimiz bundan yakınıyor, duyduğumuz yanlışlar karşısında kulaklarımıza inanamıyoruz.

Böyle bir ortamda, anadilini doğru öğrenmek çok daha önemli. Çocuklarımıza vereceğimiz anadil eğitimi ve bu konudaki farkındalık ailelere büyük bir sorumluluk yüklüyor. Unutmayalım ki anadili, kişinin kimliğinin bir parçasıdır.

ÇOCUĞUN DİL GELİŞİMİ

Kişilerin başkalarıyla iletişim sağlama ve sosyalleşme aracı olan dil edinimi, bebeklikten başlayarak seslerin sözcüklere dönüşmesiyle ilerler. Her çocuk öncelikle ailesi içinde duyduğu anadilini edinir. Gelişiminin bir evresi olarak edindiği bu dili kullanarak büyür ve anadili eğitimi aşamasına varır.

Çocuk, doğduktan kısa bir süre sonra seslerle iletişim kuracağını algılar. Çığlık ve ağlamalarını beslenmek, temizlenmek, uyumak gibi belirli gereksinimlerini ifade için kullanmaya başlar.  Çok geçmeden bu çığlık ve ağlamaların yerini sesler alır. Kısa sürede belirli sesleri belirli gereksinimler için kullanmayı içgüdüsel olarak öğrenir.  Ne var ki, kendini ifade etmekte kullandığı bu sesleri sözcüklere çevirmesi ise daha uzun bir zaman alacaktır. Bu süreç ortalama 1,5 yıl sürer.

Çocuk, aynı zaman içinde, çevresindeki kişilerden duyduğu sesleri anlamakta da  aşama aşama ilerlemektedir. Anlama evresinden sesleri taklit süresine geçmesi ise yaklaşık iki yıl kadar sürer. Önce “A”, “P” gibi sesleri kullanmaya başlayan çocuk aşama aşama öteki seslere doğru ilerler. Her çocuğun gelişim hızı farklı olmakla birlikte, normal olarak 18 ile 20 ay arasında sözcüklerle konuşmaya başlar. 18 – 24 ay arasında basit sözcüklerle düşüncelerini iletmeye başlaması anadili edinmenin ilk aşamasıdır.

Edinme ve öğrenme kavramları, birbirinden farklıdır. Çocuklar dilbilgisi kurallarından habersizken dili edinirler. Aile içinde öğrendikleri bu ilk dil, anadilleridir. Bunu aile bireyleriyle iletişim kurmaya çalışarak doğal bir yoldan edinirler. Dil öğrenimi ise, dilin kurallarını öğrenmektir. Yaklaşık 5 yıl süren dil edinimi döneminden sonra dil konusunda eğitime geçilir.

AİLENİN  SORUMLULUĞU

Dil söz konusu olduğunda anneler ve babalar, çocuklarının eğitmenleri, ilk öğretmenleri olma sorumluluğunu taşırlar. Anadili eğitiminin başlamasından önce, çocuk hem anadilini edinmekte iken hem de bu sürecin sonrasında, yakın çevresindekilerin bu konuya duyarlı olması çok önemlidir. Anadili, çocuğun kendi annesinden, ailesinden ve içinde bulunduğu çevreden, bilinçli bir öğrenme dönemi olmadan edindiği bir öğretidir. Kişiliğinin gelişmesinde önemli bir rol oynar.  Zengin bir dil duyarak yetişen bir çocuk kendini rahat ifade eden, başkalarıyla doğru iletişim kuran, toplum içinde özgüvenli, sosyal bir birey olacaktır. Uzmanlar kendini anadilinde ifade eden kişilerin daha özgüvenli olduğunu vurgulamaktadır.

Günlük konuşma dilinde sözcükleri doğru söylemek, doğru vurgulamak çocuğa örnek olmak açısından çok önemlidir. Çocuğunuzla gelişiminin her döneminde olabildiğince çok konuşmak anadilini tanıması, tınısının zevkine varması açısından gerekli bir davranıştır. Bunun yanı sıra daha bebeklikten başlayarak çocuğu edebiyatla tanıştırmak da ileride zengin bir söz dağarcığına sahip olmasının ilk adımıdır.

Henüz doğru dürüst konuşamayan bir varlıktan söz ediyorken bebeklik ve edebiyat kavramlarını bir araya getirmek çoğu kimseye olanaksız görünebilir. Oysa bu dönemde sözünü ettiğimiz yazılı değil, sözlü edebiyattır. Ninniler, tekerlemeler, sözcük tekrarları… Sonrasında, altıncı aydan başlayarak çocuğunuzu erken çocukluk dönemi için özel hazırlanmış kitaplarla tanıştırarak yazılı edebiyat türlerine geçiş yapabilirsiniz. Bir başka deyişle en kısa zamanda çocuğun yaşamına masallar, öyküler, şiirler katmak çok önemlidir. Bütün bunlar çocuğun anadiline daha çok ilgi duymasını sağlar.

Bu arada yapmanız gereken başka şeyler de var. Örneğin, çocuğunuzla paylaştığınız masallar, tekerlemeler ve benzeri tüm sözlü ya da yazılı edebiyat türlerinde onun ilk kez karşılaştığı sözcüklerin anlamlarını açıklayın. Az sayıda sözcük ve kısa tümcelerle kendini ifade etmeye başladığında ona okuduğunuz ya da anlattığınız masal, öykü gibi edebiyat türleriyle ilgili sorular sorup yanıtlamasını isteyin. Metinde olup biteni size anlattırın.  Bütün bu paylaşımlarınız çocuğun dil eğitiminin önemli birer parçasıdır.

Öte yandan günlük konuşmalarda kısa fakat düzgün cümleler kullanmanız, devrik cümlelerden kaçınmanız da çocuğunuza anadili konusunda iyi bir örnek olmanızı sağlayacaktır. Ne kadar sevimli olsa da çocuğunuzun yarım yamalak konuşmasını taklit ederek dil eğitimini yavaşlatmayın. Son yıllarda dilimize girmiş yabancı sözcüklerden olabildiğince kaçınmaya dikkat edin.  Unutmayın ki anadilini düzgün konuşabilmek bir eğitim –öğretim işidir ve bu süreç aile içinde başlar.

Share this Post