ÇOCUK KİTAPLARINDA ENGELLİLER
Bugün gene yaşamdaki sorunların çocuk kitaplarına yansıması konusunu sürdürüyoruz: Sorunumuz, “ Engellilik”.
Engelli kişilerin durumları ve başkalarının onlara bakış açısı, yıllar içinde toplumların gösterdiği gelişime paralel olarak önemli bir değişim geçirmiştir. Bir zamanlar acınarak bakılan, evlerden çıkamayan, dışlanan engelliler gelişen olanaklarla bugün toplumun içinde yer alıyor, hatta sivrilerek göz önüne çıkıyorlar. Engellerine karşın başarılar elde eden kişilerin sayısı (spor dallarında yer alan fiziksel engelliler, görme engelli avukatlar, sanatçılar gibi) giderek artıyor.
Toplumun engelli kişilere bakış açısı olumsuzdan olumluya dönüşürken bunun edebiyata yansıması da paralel bir gelişme göstermekte, çocuk edebiyatı da her dönemde olduğu gibi günün değerlerini yansıtmaktadır.
Engelli kişilerin durumlarını, yaşadıkları zorluk ve duygularını çocuk edebiyatımıza ilk taşıyan, kendisi de engelli olan bir yazardır: Kemalettin Tuğcu. 1902 -1996 yılları arasında yaşayan Tuğcu, ayaklarından sakattı. O yılların olanakları bugünkü kadar gelişmiş olmadığından ve toplumun engellilere bakışı bugünkünden çok farklı olduğundan okula bile gidemeyen Tuğcu, kendi kendini eğitip 200’den fazla kitap yazdı.
Eserlerinde engelli çocuk kahramanlara sıkça rastlanan Tuğcu, okurların bu kahramanlara acıyarak bakmasını sağlar. Bu yüzden de “Ağlatan Yazar” olarak tanınır. Aslında, konuya o günkü toplumun engellilere bakış açısıyla yaklaşmış ve o ortamda yaşadığı kendi duygularını yansıtmıştır. Kitaplarındaki engelli kahramanlar, okurlarının gözünde farklı ve dışlanmış kişilerdir.
Sonraki yıllarda yayınlanan çocuk bazı kitaplarında da engelli kişiler evin içinde, dışarıdaki yaşamdan kopuk yaşarken 1990larda bu yaklaşım değişmeye başladı. Engelli olmanın insan doğasının bir parçası olabileceği, herkesin başına gelebileceği ve hiç de kısıtlı bir yaşam gerektirmeyebileceği anlaşıldıkça, çocuk edebiyatı yazarlarının engelli kahramanlara bakış açısı da değişti.
Kahramanı engelli bir çocuk olan ilk resimli kitap örneği “Aksak Ali” (Serpil Ural, 1993). Sakat bacağı yüzünden rahat yürüyemeyen Ali’yi dışlayan pek çok kişinin de ufak tefek engelleri olduğuna (görme bozukluğu, işitme eksikliği vb.) dikkat çeken ve bu engeller için teknik olanaklardan yararlanılabileceğini anlatan bir öykü.
Feridun Oral’ın “Farklı Ama Aynı” (2015) adlı resimli kitabında Çoban, ön bacakları tutmayan keçi yavrusunun koşup oynayabilmesi için tekerlekli bir düzenek yaparak soruna çözüm bulur. Böylece küçük keçi fiziksel engeline karşın diğer keçilerle aynı yaşamı sürdürür.
Yıldıray Karakiya’nın 2014 yılında yayınlanan “Şuşu, Can ve Dörtteker” adlı resimli öykü kitabının tekerlekli sandalyedeki kahramanı, her çocuk gibi son derece hareketli, arkadaşıyla birlikte türlü yaramazlıklar yapabilen bir çocuktur.
Çocuk kitaplarında yalnız bedensel engellilerden söz edilmiyor. İşitme engeli olan karakterlerin yer aldığı “Kreşendo (Susana Mattiangeli), “Horoz Adam ve Korsan” (Sevim Ak), “Patenli Kız” (Zeynep Cemali); görme bozukluğu yaşayan kahramanlarıyla “Terzi Kuşuna Ne Oldu” (Nursen Erdoğan) ve “Dörtgöz” (Sevim Ak), otistik Mila’yı anlatan “Ben Bir Hayaletim” (Güzin Öztürk) çeşitli engelli olma durumlarını ele alan kitaplardan yalnızca birkaçı…
Günümüzde engelli kahramanlara yer veren çok sayıda çocuk kitabı var. Bu kitaplar sıradan okurların engellilerle duygudaşlık sağlamalarını amaçlarken, engelli çocuklara da “Başarırsın” diyorlar. Siz de çocuğunuzun kitaplığına, karakterleri engelli olan öykü ve masalları da ekleyin. Yaşamda karşılaştıkları kişilerde gördükleri ve/ya da kendilerinde olan farklılıkları kabullenmelerini, engeller ve engellilerle yaşamalarını kolaylaştırmak için…