Şafakta Yanan Mumlar – 18 Mart Çanakkale Zaferi
Yeni Kuşağa Armağan Bir Kitap
Bir gençlik romanı olan “Şafakta Yanan Mumlar”ı yazar Serpil Ural, çocuklara ve gençlere savaşın acı yönünü göstermek, barışın güzelliğini, bu sayede dile getirmek adına kaleme almış.
Mart ayındayız. Bir başka deyişle, bu yıl da çocuk ve gençlerimize 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni ve onun ardından gelen Çanakkale Kara Savaşlarını anlatıp anımsatacağımız günlerdeyiz. “Şafakta Yanan Mumlar” adlı ilk gençlik romanı, tam da bu amaçla kitaplığınıza eklenmesi gereken bir eser.
Konusu
Özetle, dedeleri karşı saflarda çarpışmış iki genç kızın, Zeynep ve Avustralya’dan gelen Peggy’nin karşılaşması, her ikisinin de dost, düşman, savaş gibi kavramları sorgulamalarına yol açıyor. Biri Türk biri Avustralyalı iki aile Çanakkale savaşlarında yaşanmış anılarını paylaşırken aynı insanca duyguları yaşıyor. Savaşın acı yüzü, bu gerçek olaylara dayanan kurgu çerçevesinde belirginleşiyor.
Mesajı
Yazar özellikle bu iki grubun savaş zamanı yaşadıklarını gerek geriye dönüş tekniğiyle gerekse de diğer karakterlerin ağızlarından aktararak iki tarafa da değiniyor. Burada önemli olan birbirine düşman bu iki grubun yaşadıklarının aynılığıdır. İki grup da büyük sıkıntılar çekmiş, ölüler, yaralılar vermişlerdir. Romanda ayrıca cephe önü anlatılarak cephe gerisi hakkında da bilgi verilmektedir. Kiminin nişanlısı, kiminin oğlu, kiminin kocası, kiminin babası, ağabeyi kardeşidir savaşta olan. Bu durum savaşın iki tarafı için de geçerlidir. Renkler ve ırklar farklı olsa dahi sevilen insanlardan uzak düşmenin yüreklerde bıraktığı acı birdir.
Aslında cephe gerisi için de bu durum geçerlidir. Sevdiklerinden habersiz ve endişe içindeki insanların paylaştığı duygular da birdir. İki tarafın da savaşta hayatını kaybetmiş aile bireyleri vardır. Kısaca, coğrafyalar, diller, inançlar farklı olsa da savaşta ölenin yakınlarının yaşadığı acı aynıdır.
“Ölenin öldürenden farklı olmadığı, ölenin de öldürenin de insan olduğunu belirtmek, savaşların sonunda kazanan tarafın bile çok şey kaybettiğini göstermek ve her zaferin perde arkasında yoğun acıların yaşandığını anlatmak” diyor yazar Serpil Ural kitabnın önsözünde.
Nitekim Anzak askeri olarak Çanakkale’de savaşan Bill Amca da savaş ile ilgili anılarından bahsederken Türk askerleri için, “Bizim gibi genç çocuklardı… Mert bakışlı, dürüst yüzlü delikanlılardı” diyerek iki tarafın birbirlerine olan benzerliğini dillendirmekte.
Yazar eserinde hümanist bir bakış açısı sergiliyor. Verilmek istenen mesaj, dünyanın neresinde olursa olsun insanların ortak duyguları, değerleri ve hassasiyetleri olduğu gerçeği.
İş Bankası Çocuk Edebiyatı Büyük Ödülü’nü kazanan, İngilizce’ye çevrilerek Avustralya’da da yayınlanan bu kitabı, Çanakkale savaşlarını andığımız bu günlerde çevrenizdeki gençlere tanıtmanızı öneriyoruz.
Konu ile ilgili okuyabileceğiniz yazılar:
Dişe Diş – Savaş Ve Irkçılık Konularını Keşfetmeye Ne Dersiniz?
Tavşan Jojo – On yaşındaki Jojo’nun Nazi Almanyası’nda Yaşadığı Olaylar