Harikalar Diyarı’nın Bilinmeyenleri
Çocuk edebiyatının en tanınan kitaplarından birinin “Alis Harikalar Diyarında” olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir. Ne var ki, yazarı Lewis Carrol’un yaşamı ve bu kitabı neden, nasıl yazdığı ve bu kitapta neler söylemek istediği konusunda çok sayıda bilinmeyen nokta var. Örneğin, Lewis Carroll olarak tanıdığımız yazarın gerçek adının Charles Dodgson olduğu bile herkes tarafından bilinmiyor.
Okul Yaşamı
1832 yılında İngiltere’de, bir papazın oğlu olarak doğan Charles Dodgson, onbir çocuklu ailenin üçüncü çocuğuydu. Daha çocukken iki özelliği ile dikkat çekti: Kekemeliği ve fen konularındaki üstün zekâsı. Babası çok mutluydu çünkü o da bilime ilgi duyuyordu. Oğlunun iyi bir matematikçi olmasını istedi. Charles ilk eğitimini evde, ailesinin yanında aldı. Oniki yaşındayken orta öğretime başladı. Okuldayken mutlu bir öğrenci değildi. Bu nedenle başka bir okula geçti ama orada da mutlu olmadı. Mutsuzluğunun nedeni belki kekeme oluşuydu ama mutsuz olmasına karşın derslerinde, özellikle de matematikte çok başarılıydı. Arkadaşları arasında pek sevilmese de öğretmenleri ona hayrandı.
Orta öğretimi bitirince Oxford Üniversitesine başladı. Aynı yıl annesini kaybetti.
Önceki okullarda olduğu gibi üniversitede de az çalışıp çok başarılı olması, arkadaşlarının onu kıskanmasına öğretmenlerinin ise ödül üstüne ödüller vermesine neden oldu. Matematik, cebir, geometrinin yanı sıra mantık ve yazarlıkla da çok ilgiliydi. Boş vakitlerinde edebi romanlar ve fantastik çocuk kitapları yazdı. “Eğer öyle olsaydı, öyle olabilirdi; ve eğer öylediyse, öyle olacaktı; ama öyle olmadığına göre öyle değil. İşte bu mantıktır” sözü, mantıkçılar tarafından önemli bir slogan olarak benimsendi.
Charles Dodgson Üniversiteden onur derecesiyle mezun olduktan sonra akademik kariyer yapmayı seçti. Geçimini Oxford çevresinde verdiği özel dersler sayesinde sağlıyordu. Kekemelik sorununun yanı sıra, geceleri de rahat uyuyamayan bir kişiydi. Uyuyamadığı zamanlarda kağıt kalem kullanmadan matematik problemleri kurguluyordu. Yıllar sonra bunlardan 72 tanesi “Yastık Problemleri” adlı bir kitap olarak yayınlandı.
Fotoğrafçılık Merakı
Fotoğrafçı olan amcasına özenerek başladığı fotoğrafçılık sayesinde iyi bir fotoğraf sanatçısı olarak da anılmaya başladı. Fotoğrafçılık, ünlü kitabı „Alis Harikalar Diyarında”yı yazmasına neden oldu ki, bu konuda da neyin doğru olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bazı kaynaklara göre Oxford’da okuduğu bölümün dekanının biri Alis adlı, üç kızı vardı ve Charles zaman zaman onlarla ilgilenmekteydi. Bazı kaynaklar ise Alis’in, Charles Dodgson’ın komşusu olan bir başpapazın kızı olduğundan söz eder. Her ne ise, bu fantastik kitaba giden yol Charles’ın Alis ve ablalarının fotoğraflarını çekmesiyle başladı.
O zamanın fotoğraf makineleri bugünküler kadar gelişmiş olmadığından, resmi çekilen kişinin bir süre hareketsiz olması gerekmekteydi. Charles, on yaşındaki Alis’in canı sıkılıp fotoğraf makinesinin karşısında hareketsiz duramaması sorununa karşı bir çözüm olarak ona masal anlatmayı düşündü. O anda uydurduğu bu masalları çok beğenen Alis, Charles’tan onları yazmasını istedi. Anlattıklarını çok da önemsemeyen Dodgson, masalları kitap haline getirirken kendi adı yerine takma bir yazar ismi kullanmayı yeğledi: Lewis Carroll. Kitaba çektiği fotoğrafları da ekleyen Dodgson’ın bu kitabı 1865’te yayınlandı. Adı “Alis Harikalar Diyarında” olan kitabın ilk baskısında Alis Liddel adındaki kızın ve ablalarının fotoğrafları da vardı.
Kitabın kahramanı Alis’in bir tavşan deliğinden geçerek girdiği fantastik dünyada yaşadığı olayları anlatan “Alis Harikalar Diyarında”, yayınlandıktan hemen sonra büyük başarı kazandı. Kraliçe Viktorya tarafından bile övüldü ve Dodgson’ı, Lewis Carroll adıyla çocuk edebiyatına ekledi.
Yorumlar
Kitapla ilgili yorumlara gelince, gene bir dolu bilinmezle karşı karşıyayız. Örneğin
anlatılanların aslında uyuşturucu kültürüne ya da İngiliz sömürgeciliğine dair bir alegori olduğunu söyleyenler mi, yoksa yeme sorunlarıyla ya da Gül Savaşları ile ilgili olduğunu söyleyenler mi haklı? Öte yandan, “yetişkinlerin dünyasının, saf, temiz bir çocuğun gözünden ne kadar saçma göründüğünü gözler önüne sermektedir” diyenler mi yalın bir doğruyu söylüyor?
Alis Harikalar Diyarında Sendromu
Bir başka bilinmeyen de masalda yediği büyülü mantar ya da içtiği sihirli sıvı yüzünden bir büyüyüp bir küçülen Alis’in, bir tür beden ve cisim algılama bozukluğuna gönderme olup olmadığı. Tıpta “Alis Harikalar Diyarında Sendromu” olarak tanınan bu sendroma yakalanmış olan kişiler, nesneleri olduğundan daha büyük veya daha küçük, olduklarından daha uzak ya da daha yakın algılayabilir ve işitsel bozukluklar yaşayabilirler. Bir başka deyişle bir kediyi at kadar büyük, bir evi oyuncak kadar küçük görebilirler.
Acaba Charles Dodgson’da, kekemelik ve uyku bozukluğunun yanı sıra, ilk kez psikiyatrist John Todd tarafından gözlemlenen ve kitapta yaşananlara benzediği için adı “Alis Harikalar Diyarında Sendromu” olan bu hastalık da mı vardı? Kim bilir?
Özet olarak, şunu söyleyebiliriz ki, bunca bilinmezin ve bunca akla gelenin yanı sıra “Alis Harikalar Diyarında” 150 yılı aşkın bir süredir en çok okunan çocuk kitapları arasında. Pek çok dile çevrilmiş, dünyanın her köşesindeki okurlara ulaşmış bir eser. İlk kez 1903 yılında, sonra da 2010 yılında sinemaya uyarlanmış, müzikalleri, çizgi filmleri yapılmış. Sıra dışı bir aklın yansımaları olan benzetme ve felsefi ipuçlarıyla günümüz çocuklarının da hayal ve düşünce dünyasını genişletecek fantastik bir yolculuk.