Anne ve Çocuk Kitabı Yazarı Olmak

/ Mayıs 17, 2021/ Öykü Kulübü

Photo by Raju GPK on Unsplash

“Ben bir anneyim ve çocuk kitabı yazarıyım,” diyor Amerikalı yazar Gillian Mc Dunn. Öykü anlatmayı eğlenceli, kolay ve akılda kalıcı hale getirmek için bizlerle ipuçları paylaşıyor.

Çocukları yazara, “Bana bir öykü anlat. Kitaptan değil. Senden.” dediklerinde nasıl soğuk terler döktüğünü anlatmakla başlıyor yazısına. Masa başında sessiz sakin oturarak öykü yazmakla beklenti içindeki minik yüzlere öykü anlatmak arasında çok büyük fark olduğunu söylüyor yazar. Gerginliğini yenebilmek için bu konu hakkında daha geniş düşünmüş ve iyi bir öykü anlatırken göz önünde bulundurduğu noktaları şöyle sıralamış:

Öyküye Bir Sorun Ekleyin

“Tıpkı yaşam gibi, öykülerin de sorunları vardır.” diyor Mc Dunn. Olayları bir liste gibi ardarda sıralamak yerine ortaya çözülmesi gereken bir sorun koymanın çok daha ilgi çekici olduğunu söylüyor. Örneğin, Selma’nın sabah okula gitme öyküsünü düşünelim. Selma sabah yataktan kalktı, terliklerini giydi, banyoya gitti, dişlerini fırçaladı, kahvaltısını etti, gibi eylemleri sıralamak yerine “Selma terliklerini giyerken terliğin içinden kendisine bakan bir çift göz gördü.” Ya da “Okuldaki yarışta kendisine uğur getirecek olan çoraplarını bulamadı” diyebiliriz.

Bilineni Değiştirerek Kullanma

Yazara göre öykü oluşturmanın kısayollarından biri de tanıdık olanı alıp birkaç öğeyi değiştirmek. Örneğin çocuğunuzun bildiği bir kitabı veya masalı alarak karakterleri veya ortamı değiştirerek yeniden anlatabilirsiniz. Örneğin “Uyuyan Güzel büyük ve kalabalık bir şehirde pembe tüllerle kaplı yatağında uyuyordu” diyebiliriz öykünün girişinde.

Çevrede Bulunan Nesnelerden Fikir Alma

Üç küçük oyuncak veya ev eşyası toplayın, ardından bunları birbirine bağlayan bir öykü anlatırken her birini teker teker ortaya çıkarın. Nesneleri toplamayı çocuğunuzla birlikte de yapabilirsiniz. Örneğin, sihirli bir bardak, insanları hemen istedikleri yere götüren bir terlik ve buruşuk bir kağıt parçası. Haydi bakalım, acaba nasıl bir öykü kurgulayabiliriz bunlarla?

‘Ya Olursa?’nın Gücünü Kullanma

Pek çok harika öykünün “Ya eğer …olursa?” sorusunu sorarak ortaya çıktığını söylüyor yazar. Buna örnek olarak Chris Van Allsburg’un ünlü “Jumanji”  kitabının ortaya çıkışını verebiliriz. Chris Van Allburg bir söyleşisinde kitabı kurgularken kendine sıklıkla bu soruyu sorduğunu söylüyor.

Ders Vermeyi Hafifletme

Nedense çocuklara öykü anlatırken sonuna bir kıssadan hisse eklemek hep cazip gelir. Elbette bu ders verme olayı doğal olarak gerçekleşirse iyi bir şeydir – ancak mesaj zorlanmış gibi görünüyorsa, onu atlamak daha iyi olabilir. Anlattığınız öyküde amacınız ders vermek olmamalı.

‘Devam Etmekten’ Korkmayın

Bazı öyküler kısadır, hızla sona erer. Diğerleri günler, aylar veya yıllar boyunca sürer. Eğer uzun bir destan anlatmayı düşünüyorsanız, hem büyük hem de küçük çatışmaları öyküye dahil etmeniz gerekir. Örneğin Harry Potter’ın öyküsü yalnızca Lord Voldemort’a karşı verdiği savaş olmasına rağmen, her kitap aldığı yol boyunca çeşitli sorunları çözerek binlerce sayfa sürmekte ve okuyucunun ilgiyle takip etmesini sağlamakta.

Biraz Da Eğlence

“Öykü anlatma sanatını keşfederken, bu fikirleri kılavuz olarak kullanın – ama aynı zamanda eğlenmeyi de unutmayın” diyor yazar. Eğlenceniz arttıkça, çocuğunuzla olan bağlantınız da artacaktır, öykü anlatma aynı zamanda ebeveyn olmakla ilgili bir olgudur.

Gillian McDunn, 8-13 yaş arası çocuklar için yazıyor. Ne yazık ki ülkemizde Türkçe olarak yayınlanmış kitabı bulunmamakta. İlk kitabı “Caterpillar Summer”ı engelli kardeşiyle olan ilişkisinden esinlenerek yazmış. Kocası ve üç çocuğu ile birlikte Kuzey Karolina, Raleigh yakınlarında yaşıyor. https://www.gillianmcdunn.com

https://www.parents.com/kids/sleep/bedtime-stories/i-m-a-mom-and-a-children-s-book-author-here-s-how-to-tell-a-really-good-story/

Share this Post