Anne Frank – Bir Kitap, Bir Müze (2)

/ Kasım 30, 2020/ Blog Yazıları

Anne Frank – Günlükten Bir Kitap

     Kitap haline dönüştürülen günlüğünde, “Dün gece alt kattaki büroya inip radyoyu dinledik. Öyle korktum ki” diye yazmış Anne Frank 11 Temmuzda. Gizli bölmede dış dünyadan kopuk ama dışarıda olup biteni elden geldiğince izlemeye çalışarak yaşıyorlarmış.

     Onca güçlüğe karşın Anne Frank, Mart 1944’te günlüğüne, “Gene de en güzel şey, hiç değilse tüm düşünce ve duygularımı yazabiliyor olmam. Bunu yapamasaydım kesinlikle boğulurdum” diye yazmış. “Yararlı olup herkese mutluluk vermek istiyorum. İçimdekileri yansıtmamı sağlayan bu yazma yeteneğini bana verdiği için Tanrı’ya çok şükrediyorum”.

     “Biliyorsun ki uzun süredir en çok istediğim şey, gazeteci olmak ve sonra da ünlü bir yazar olmak. Her ne olursa olsun, savaş sona erince Gizli Bölme adlı bir kitap yayımlamak istiyorum” diyen Anne Frank’ın bu isteği, her şeye karşın gerçekleşmiş.

     Onüçüncü yaş gününden başlayarak Ağustos 1944’e kadar günlüğüne yazdıkları, ilk kez 1947’de Hollanda’da “Gizli Bölme” yayınlanmış. 1953’te İngilizce’ye çevrilerek Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlanan kitap, bugüne kadar yetmişten çok dile çevrilmiş, milyonlarca satılmış, filmi yapılmış, oyunlaştırılarak tiyatrolarda oynanmış.

Yazar olmayı düşleyen Anne, 20 Mayıs’ta günlüğündeki yazıları yeniden elden geçirip bir roman haline getirmeye başlamış. Sanki olacakları bilmiş gibi, gizli bölmedeki son günlerinde, yazdıklarını yayına hazırlıyormuş.

4 Ağustos 1944’te biri Frank ve Van Pels ailelerinin saklandığı gizli bölmeyi ihbar etmiş. Alman polisi ve Hollanda Nazileri buraya girerek içeridekileri yakalamışlar.

     Sonrası bilinen öykü: Önce Hollanda’da bir Yahudi Toplama Kampı, oradan Nazilerin tutukluları ite kaka tıkışdırdıkları hayvan taşıma kamyonlarıyla Polonya’daki Auschwitz Ölüm Kampı’na gidiş…

     Sonra Anne ve ablası Margot daha da doğu’ya, Almanya’daki Bergen-Belsen’e gönderilmişler. Her ikisi de Mart 1945’te, bu kampta hastalanarak ölmüş.

     Nasıl olmuşsa, Kasım ayında Auschwitz kampının hastanesine yatırılan Otto Frank, 27 Ocak 1945’te Rus ordusu burayı ele geçirince kurtulmuş, Aylar sonra Amsterdam’a dönen Otto’ya iş yerindeki arkadaşlarından biri, kızının yazılarıyla dolu kağıtları ve günlüğü vermiş. Bunların, Gizli Bölme’deki odalar temizlenirken bulunduğunu söylemiş. İşte “Anne Frank’ın Hatıra Defteri” ya da, öteki adıyla, “Gizli Bölme” diye bilinen kitap böylece ortaya çıkmış.

“Anne Frank’ın Evi” adlı müzenin yanındaki Batı Kilisesi’nin önünde bir heykel var: Küçük bir kız acıdan taşlaşmış gibi duruyor, sanki gelen geçene bakıyor. Sessiz, çünkü söylenecek her şeyi günlüğüne söylemiş. Üzerinde durduğu taşta “Anne Frank, 1929 – 1945” yazıyor.

Çocuk Yazar  Olur Mu?

Anne Frank’ın 13 – 15 yaşları arasında yazdığı anıları, çocuk edebiyatı alanında yıllardır tartışılan bir soruyu da ortaya koyuyor: Çocuklar da yazar olabilir mi? Çocukların yazdığı kitaplara edebiyat denir mi?

Bu soruya olumlu yanıt verenlerin savunmasında Anne Frank’ın yazdığı günlüğün yıllardır çok sayıda kişi tarafından okunması, onlarca dile çevrilmesi ve bu kadar ünlü olması önemli bir kanıt. Ayrıca birçok ülkede, yazdığı kitapla küçük yaşta edebiyat alanında adını duyuranlar da yok değil. Son yıllarda ülkemizde kitapları gündeme gelen 8, 16 ve 17 yaşındaki yazarlar da buna birer örnek.

Belki ünlü yazarların ilk kitaplarını yazdıklarında kaç yaşında oldukları konusunu araştırmak bu soruyu yanıtlamakta ipuçları verebilir.

Edebiyatçılar bunu tartışadursun, “Anne Frank’ın Günlüğü” adlı kitap ve Amsterdam’daki “Müze Ev”, gördükleri yoğun ilgiyi hak ediyor.

“Anne Frank’ın Hatıra Defteri”
Çeviri: Hakan Kuyucu
Epsilon Yayınları, 2019

Anne Frank’ın öyküsünü burada okuyabilirsiniz.

Share this Post