Var Ama Yok – Pandemi Sürecinde Çocukların Dünyası
Pandemi sürecinde çocukların dünyası nasıl etkileniyor? Var olan fakat gözle görülmeyen Koronavirüs çocuklara ne ifade ediyor? Korona salgınının bitmek bilmeyen günlerinde çoluk çocuk hepimizin psikolojisi baskı altında. Bilincinde olsak da olmasak da herkes kaygı duyuyor. Çocuklar da bundan payını alıyor elbette.
Çocukların Dünyası
Gelişme aşamalarında çocuk önce nesnel çevre ile ilgilidir. Bir başka deyişle görünen dünyayı tanımaya, algılamaya çalışır. Bu süreçten sonra var olanların yanı sıra yok olanlar, göze görünmeyenler girer çocuğun dünyasına. Çevresindeki canlı cansız varlıkları tanıya tanıya ilerlerken, ninnilerle masallarla görünmeyenler katılır yaşamına: Devler, periler, artık yok olan dinozorlar… Bunlar hayal gücünü geliştirirken çocuğa “var” olmanın karşıtını, “yok” olmayı öğretir. Görünen dünyadan öte görünmez bir dünya olduğunu anlar. Yok olan görünmezler de onun dünyasında vardır artık.
Çocuk önce sorularla karşılar bu görünmeyenleri. Sorular sorarak anlamaya çalışır. Anne babasından aldığı yanıtlar hayal gücünü de besler. Devin büyük olduğunu, perinin iyilik getirdiğini, cadının kötülük yapabildiğini öğrenir.
Kitaplarda gördüğü temsili resimler aracılığıyla karşılaştığı bu görünmezler hayal gücünü tetikler. Onları dünyasında çeşitlendirir, eklemeler yapar, merak dünyası elverdiğince kurgular durur. Cadıdan korkar, peri gelsin ister… Kendi Hayallerinden ötürü daha bir önemser onları. Artık varolmayan dinozorlara, korsanlara karşı ilgisi belki de bundandır.
Çocukların Dünyası ve Pandemi
Ve şimdi bu çocuklara Koronavirüs ve Kovid-19 var deniyor. Var ama görünürde yok.
Bu konuda ünlü Amerikalı psikanalist Doktor Irvin Yalom yalnız, çocuklar için değil hepimiz için aynı anlaşılmaz durumun yaşandığını söylüyor. Üstelik bunu ölüm ve yok oluş düşüncesi ile birleştiriyor. Kovid-19 öldürüyor, bu bir gerçek. Dolayısıyla salgının neden olduğu kaygı yetişkinlere yok oluşu, ölümü, yani bilinmeyeni düşündürüyor. Çocuklara ise görünmeyen bir başka kötünün var olduğu anlamını taşıyor. Sonuçta herkes bir bilinmezin psikolojik baskısı altında.
“Yokluk kaygısı Bilinmez’i düşünmektir. Bilinmezlik ise psikoterapinin önemli bir bölümüdür” diyen Yalom, bilinmezden korkmak yerine yaşamı her günkü gibi sürdürmeyi öneriyor. Korku ve endişeyle zaman kaybetmemeyi.
Covid-19 kaygılarının yetişkinlerle çocukların ortak sorunu olduğunu biliyoruz. Ünlü psikoterapist Yalom sorunu paylaşmayı öneriyor. Birlikte yapılacak etkinlikler herkesin takıntısını giderir” diyor.
Salgına karşın günlük yaşamı sürdürürken çocuğunuzla her türlü paylaşım onun için de sizin için de sağaltıcı olacaktır. Birlikte kitap okuyup öykü kurgulamanın kolay, keyifli ve yararlı bir etkinlik olduğunu unutmayın. Eğlenceli, güldüren, hayal gücünü tetikleyen kaygı giderici kitapları çocuğunuzla paylaşarak bilinmezlik kaygılarından uzaklaşın.
Bu konudaki diğer yazımız “Koronavirüs ve Biz“i okuyabilirsiniz.