Zor Balık – Zorbalık, Kendini Güçlü Hissetme Yanılgısı
Öykünün kahramanı Zor Balık, “kıpkırmızı mercanların arasında, kuma dokunabileceğimiz kadar derinde” yaşıyordu. Başkalarıyla alay etmeyi çok severdi, çünkü bu durum kendisini daima güçlü hissetmesini sağlardı. Kendini güçlü hissetmediği zamanlarda, başkalarının onunla alay edeceğini düşünürdü.
Giderek yalnızlaşmaya başlamışken, bir gün karşısına turuncu gözlü kocaman bir kedi çıktı. Karşılaştığı bu kedi ile tüm yaptıklarını yeniden düşündü ve güçlü olmanın başkalarına eziyet etmek olmadığını öğrendi.
Yazar Büşra Tarçalı Erol, ustaca kullandığı bir kelime oyunuyla antropomorfik bir karakter yaratmış.
Zorbalık, daha üstün konumda, ya da güçlü olanın karşısındakini etkilemesi, ezmesi ve gözünü korkutmasıdır. Bu genellikle üstün tarafın istediklerini yaptırması amacıyla olur. Doğrudan sözlü veya fiziksel tacizi içerebileceği gibi isteksiz birini zorla ikna etmek, tehdit ederek ya da manipüle ederek istediklerini yaptırmak gibi daha üstü örtülü yöntemleri de kapsar.
Zorbalığın en yaygın örneklerine okulda öğrenciler arasında veya aile içerisinde rastlanır. Genellikle ebeveynlerden birinin diğer aile üyelerine yaptığı zorbalıktır. Eğer zorbalık eden taraf bir grup ise, bu eylem mobbingdir.
Zorbalığa öğrenciler açısından bakacak olursak, ciddi bir travma olduğu, etkilerinin okul yıllarını aşarak yaşam boyu sürdüğü, dolayısıyla toplum sağlığını da olumsuz etkilediği bilinmektedir.
Ayrıca “güç gösterisi yapmak, aşırmak, sığlaşmak, aylak aylak dolaşmak” gibi çocuğunuzun sık karşılaşmadığını düşündüğünüz kelimeleri de cümle içinde çocuklarınıza okumak onların bu tür kelimeleri edinimi için önemli olacaktır.
Konu ile ilgili diğer bir kitap: